Tatil Bitti 
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki
tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
Dalıcılar
Temel ile Dursun iddialaşıyorlarmış "Ben daha iyi dalarım" diye. Temel: - "Haçan ben 25 m'den denize dalarum da bana mısın demem." Dursun itiraz eder: - "Yok yapamazsın!" Derken Temel: - "Gel uşağım, sana ispatlıyacağum." diyerek çıkar 25 m. yüksekliğe ve cumburlop dalar çıkar bir anda. Dursun iddiayı daha ileri götürür: - "Haçan ben de 30 m.'den denize dalarum da bana mısın demem." Temel itiraz eder: - "Yok yapamazsin!" Derken Dursun: - "Gel uşağım, ben de sana ispatliyacağum." diyerek çıkar 30 m. yüksekliğe ve cumburlop dalar çıkar o da. Temel kızarak iddiayı daha ileri götürür: - "Ula ben şu dolu kovaya 2,5 m.'den dalarım.". Dalardın, dalamazdın derken çıkar Temel 2,5 m. yüksekliğe ve su dolu kovaya dalması ile çıkması bir olur. Ne de olsa Temel iyi bir dalıcıdır. Dursun da kızarak iddiayı arttırır: - "Ula ben de şu dolu kovaya 3 m.'den dalarım." Dalardın, dalamazdın derken çıkar Dursun 3 m. yüksekliğe ve su dolu kovaya dalar ve çıkar. Öfkeden gözü dönen Temel: - "Ben ıslak bir havluya 2 m.'den dalarım." demeye başlar. Dursun her zamanki gibi muhalefeti oynar. Bunun üzerine Temel: - "Getirin bakayım şu ıslak havluyu!" der. Çıkar 2 m.'ye ve balıklama atlar aşağıya. Yere 'Güüüm!..' diye çarpar başını. Sersemlemiş bir vaziyette doğrulurken söylenir: - "Kim sıktı bunun suyunu yahu?"
Ayşe ve Kiraz
Ayşe manava gider.Ayşe istediklerini alır.Manavcı Ayşe'ye " bir avuç kiraz alabilirsin" der.Ayşe bekler. Manavcı "alsana Ayşe"der.Ayşe"manavcı amca senin vermeni bekliyorum"der.manavcı"neden".Ayşe"çünkü senin avucun benden büyükte"der.
Öğretmen-Öğrenci
Öğretmen derse kaldırdığı Ergun'a ne sorsa yanıt alamıyordu.Sonunda:
-Oğlum niçin soruma karşılık vermiyorsun?
-Babam büyüklerine kesinlikle karşılık vermeyeceksin dediği için öğretmenim.
Rüya
Çocuk ayakkabılarını çıkarmadan yatağa girmişti.Annesi:
-Ne o çıldırdın mı?
-Ne yapayım anneciğim?Akşam korkulu bir rüya gördüm.
-Nasıl rüya?
-Dün akşam çıplak ayakla kırık camların üstünde dolaşıyordum.Bu akşam da aynı rüyayı görürsem ayaklarım kanamasın diye ayakkabılarımı çıkarmadım.
Kiraz Yiyen Ali
Annesi kiraz yiyen Ali'ye:
-Oğlum bazı kirazlarda kurt olabilir dikkat et.
-Neden dikkat edeyim ki.Ben kiraz yerken kurtlar kendilerine dikkat etsinler.
Ev Ödevi
Ahmet'in ev ödevinde yanlışlar gören öğretmen:
- Ödevini başta aşağı yanlış yapmışsın.Babana söyle yarın okula gelsin.Senin bu tembelliğini babana anlatmalıyım.
-Babama bir şey söylemeyin öğretmenim çok üzülür.
-Neden?
-Çünkü ödevimin tamamını babam yaptı da .
Oğulcan
Annesi Oğulcan'a sordu:
-Balkondaki çamaşır ipine bir tahta parçası bağlamışsın.Ne işe yarıyor o?
-O benim yeni buluşum anne.Onun sayesinde hava durumunu öğreniyorum.
-Nasıl?
-Baktığım zaman tahta kuruysa hava iyi,ıslaksa yağmur yağıyor demektir.
Orkun ve Sinek
Orkun ağlayarak annesinin yanına gelince annesi sordu:
-Neden ağlıyorsun?
-Babam dövdüğü için.
-Baban neden dövdü?
-Çekiçle bir sinek öldürdüm diye.
-Sinek neredeydi?
-Babamın başının üstündeydi.